Bu sene 15.si gerçekleşecek olan DOCUMENTARIST İstanbul Belgesel Günleri etkinliklerinin bir kısmı Postane’de gerçekleşiyor!
30 Haziran 2022’de Postane’de gösterimi yapılacak filmler:
Veresiye
Türkiye, 2021, 5′
Ekin Çuhadar
Türkçe; İngilizce altyazılı
Kamu yararını ve insanlık onurunu merkeze alan politik iradeden yoksun olarak yaşadığımız bir ortamda, salgın öncesinde de afetteymiş gibi yaşayan Romanlar hayatta kalmanın yolunu mahalle içi dayanışmada bulmuştur. Bu süreçte, en temel ihtiyaçlara erişimleri bile kısıtlanan ve hatta imkansız hale gelen Romanlar için kendi kapalı mahallelerinde bulunan bakkallar dayanışmanın örgütlendiği müşterek mekânlar haline gelmiştir. Bu mekânlar arasında, Tekirdağ ilinin Muratlı ilçesinde yine bir Roman olan Sezgin tarafından işletilen bakkal, o yörede yaşayan Romanların gıdaya ve diğer temel ürünlere erişimlerinin tek kaynağı olmuştur. Bu belgeselde de, bir dayanışma mekânı olarak işleyen bu bakkal ve mahallelinin bakkalla kurduğu ilişkiler ele alınmıştır.
Mr. Bachmann and His Class / Herr Bachmann und Seine Klasse
Almanya, 2021, 217′
Maria Speth
Almanca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Bay Bachmann ve Sınfı, bir ilkokul öğretmeni ve öğrencileri arasındaki bağı anlatan samimi bir belgesel. Öğretmenin alışılmadık yöntemleri, öğrencilerin yaşadığı Almanya’nın sanayi kasabasının karmaşık sosyal ve kültürel gerçekleriyle çatışıyor.
İnsan kendini nerede evinde hisseder? Yabancıları hem dışlayan hem de entegre eden karmaşık bir tarihe sahip bir Alman şehri olan Stadtallendorf’ta güler yüzlü öğretmen Dieter Bachmann, öğrencilerine en azından kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmenin anahtarını sunuyor. Yaşları on iki ile on dört arasında olan bu öğrenciler on iki farklı ulustan geliyor; hatta bazıları Almanca’ya tam hakim değil. Emekliliğin eşiğinde olan Bachmann, bu geleceğin vatandaşlarına geniş yelpazede zanaat, ders, kültür ve görüşler için bir merak duygusu aşılamaya can atıyor. Bu sürükleyici, hassas belgeseli izlerken şunun farkına varmak insanı şaşkına çeviriyor: Eğer tüm çocuklar; böylesine duygusal zekası yüksek, sabırlı eğitimcilerle kutsanmış olsalardı, çatışmalar konuşma yoluyla azaltılabilir ve John Lennon’un “Imagine”ı bizim gerçekliğimiz olabilirdi. Yönetmen Maria Speth ve görüntü yönetmeni Reinhold Vorschneider gibi, sadece eğitimin önemini değil, aynı zamanda sürecin ne kadar usulca muhteşem olabileceğini de çok güzel bir şekilde fark edip vurgulayabilenler de başlı başına birer kahramandır.